1 YIL SONRA Akciğer ve Yemek Borusu KANSERİNE YAKALANAN YASIBOĞA İKİSİNİ DE YENİLDİ
Yaklaşık 45 yıldır günde en az 3 paket sigara bitirdiğini söyleyen 59 yaşındaki Reşat Yasıboğa’ya 1 yılın ortasında hem akciğer hem de yemek borusu kanseri teşhisi konuldu. 2 kanseri de erken evrede saptanan hasta, geçirdiği diğer 2 kapalı ameliyatla da kanseri yendi. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin İbrahim Kocatürk, dünyada ortalama 1 yıllık bireylerde 2 kanser daha görülmesinin çok nadir bir durum olduğunu belirterek, “Tıp literatürüne baktığımızda oldukça nadir durum Akciğer kanserinden sonra yemek borusu kanserine yakalanmak çok nadirdir ve her ikisi de erken teşhis edilip kapalı yöntemle ameliyat edilebilir” dedi.
Ticaretle uğraşan Reşat Yasıboğa, öksürük ve kanlı balgam şikayeti ile Aralık 2021’de doktora başvurdu. İlk gittiği hastanede zatürre teşhisi kondu. Kullandığı antibiyotiğe rağmen öksürmeyen Yasıboğa daha sonra Ataşehir Medicana Hastanesi’ne gitti, Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin İbrahim Kocatürk’e ulaştı. Hastaya 2. evrenin başında akciğer kanseri teşhisi kondu. Şans eseri lenf bezlerine ve vücuduna kanser yayılmadı, hasta kapalı ameliyata alındı. Ardından akciğer kanserini yendi ve 4. günde taburcu oldu. Kontrolleri düzenli olarak devam eden Yasıboğa’nın kan değerlerinin normale dönmediği fark edildi. 14 aylık endoskopinin ardından Yasıboğa’ya bu kez yemek borusu kanseri teşhisi konuldu. Tekrar kapalı ameliyata alınan hasta bir hafta sonra taburcu edildi. Normal sosyal hayatına dönerek çalışmaya başladı.
‘Sol akciğerin alt kısmını aldık’
Kendilerine başvurduklarında önce tomografi çektirdiklerini belirten Prof. Dr. Kocatürk, ‘Sol akciğer alt orta kısmında kitle olduğunu gördük. Hemen ardından bir bronkoskopi planladık. Buradan aldığımız biyopsi ile akciğer kanseri teşhisi koyduk. Sonrasında evreleme amaçlı PET-CT ve Beyin MR çektirdik. Bu incelemelerle hastalığın artık ikinci evrenin başında olduğunu anladık. Akciğer kanseri 4 aşamadan oluşur. Birinci ve ikinci aşamada hastanın muayeneleri ve performansı uygunsa öncelikle ameliyat önerilir. Bu altın standart tedavidir. Bunu kurulda tartıştık ve ameliyat şansının tanınması gerektiğine karar verdik. Kanserin lenf bezlerine yayılmadığından emin olmak için trakea çevresindeki lenf bezlerinden EBUS ve mediastinoskopi adı verilen işlemlerle biyopsiler aldık. Bunların hepsi tümörden çıkınca sol akciğerin alt kısmını kapalı teknikle çıkardık. Bu teknik bir ameliyattı çünkü sol akciğerin tamamını çıkarmamak için üst lobu ana bronşa anastomoz şeklinde yaptık. Böylece sol akciğerin üst kısmını koruyabildik. Yaklaşık 4 santimetrelik bir kesiden yapılan kapalı ameliyatla hastayı 4. gününde sorunsuz bir şekilde evine gönderdik.
prof. Dr. Kocatürk ameliyat sonrası tedavi aşamalarını şöyle anlattı:
‘Patoloji sonucu çıkınca kurulla görüştük. Tümör çapı 3 santimetrenin üzerinde olduğu için hastaya tamamlayıcı kemoterapi vermeye başladık. Sonra gelip normal muayenelerine gitti. Ancak bu arada kansızlığının devam ettiğini fark ettik. Araştırdık ve altta yatan bir sebep bulamadık. Bu yüzden endoskopi yaptırmanın uygun olacağını düşündük. Endoskopi sırasında yemek borusunun alt kısmında tümör tespit ettik. Yemek borusu kanseri çıktı. Daha sonra endoskopiyi tekrarladık. Çünkü çok erken evrede yakalanmış bir yemek borusu kanseriydi. Bazen erken evredeyken ameliyata gerek kalmadan endoskopik formüllerle tedavi edilebilir. Ancak bizim hastamızda bunun böyle olmadığını anladık. Komite ile görüştükten sonra ameliyatın daha faydalı olacağı kanaatine vardık. Daha önce hastaya 3 kür kemoterapi uygulamıştık. 4 hafta sonra hastamızı kapalı yöntemle ameliyata aldık. Midenin karın içinde tüp olarak kullanacağımız ve yemek borusu olarak kullanacağımız kısmının alınması, ayrıca yemek borusunun tümörlü kısmının ve göğüs kafesindeki lenf bezlerinin kapalı ameliyatla alınması ameliyatını gerçekleştirdik. sistem. Sonrasında hastamızı ilk haftadan itibaren beslemeye başladık. Rastgele bir sorun olmayınca taburcu olduk.
‘Akciğer kanseri olanların yüzde 80’i ilerleyen dönemde fark ediliyor’
prof. Dr. dört aşamadan oluşan, birinci ve ikinci aşamada hastaların sadece yüzde 15-20’sinde.Hastaların yüzde 80’i erken dönemde herhangi bir belirti vermediği için daha sonraki dönemde başvuruyor.Yani sigara,öksürük ve 3 haftadan uzun süren balgam mutlaka doktora başvurunuz” uyarısında bulundu.
‘EALTHBORU KANSERİ, YUTMA ZORLUĞU İLE TESPİT EDİLİR’
Yemek borusu kanserinin sıklıkla geç teşhis edildiğini vurgulayan Prof. Çünkü yemek borusu kanseri maalesef ancak yutma bozukluğu geliştikten sonra doktora başvurulduğu zaman anlaşılabiliyor. Akciğer ameliyatı sonrası hastayı kontrol altında tutmamız, kontrollere geliş gidişlerde hastanın uyumu ve önerdiğimiz tetkikleri zamanında yaptırmamız sayesinde yemek borusu kanserini erken teşhis edebildik. Her iki ameliyatı da sorunsuz atlattı.
‘İKİNCİ KEZ KANSER OLDUĞUMU ÖĞRENDİĞİMDE KORKMADIM’
Reşat Yasıboğa, ‘Hayatımı doktoruma borçluyum. Önceki hekimimi hesaba katsaydım, kanser artık tüm vücuduma yayılmıştı. hayatta olmayabilirim. İlk kanserimden sonra sigara içmeye devam ettim. Ardından doktorumun önemli uyarısı ile utandım ve ayrıldım. Artık sigara içmiyorum. Sosyal hayatım, ailemle olan bağlarım değişti. Benim için çok iyi çalıştı. Hastalığım boyunca tedavilerimi ve kontrollerimi hiç ihmal etmedim. Hep koşarak geldim. İkinci kez kanser olduğumu öğrendiğimde hiç korkmadım çünkü doktoruma güvenmiştim. Ameliyatın başarılı geçeceğini biliyordum. İşte böyle oldu. Ameliyat olalı 38 gün oldu ve sağlığım yerinde. Seyahat ederim, işe gidebilirim. Sigara içmeye devam etmiş olsaydım, muhtemelen hastalığı yenemeyecektim. Bu süreçte eşim de çok destek oldu. Bakımımı, yemeğimi ve manevi desteğimi hiçbir zaman aksatmadı.”